Duyurular
DERGÂH-I ENVERİYE GÖNÜL KÖPRÜSÜ SEYAHATNAMESİ (2) ŞANLIURFA İNSANLIĞIN İLK YERLEŞİM YERİ MEZOPOTAMYADAN BİR PARÇA

DERGÂH-I ENVERİYE GÖNÜL KÖPRÜSÜ SEYAHATNAMESİ (2) ŞANLIURFA İNSANLIĞIN İLK YERLEŞİM YERİ MEZOPOTAMYADAN BİR PARÇA

23 EKİM 2019

İNSANLIĞIN İLK YERLEŞİM YERİ MEZOPOTAMYADAN BİR PARÇA

Gezimizin ikinci durağı olan, İnsanlığın İlk yerleşim yeri Mezopotamya’dan bir parça olan Şanlıurfa ilimize gece saat 22.00 sıralarında geldik.

Yolculuğumuz güzel geçti. Günlük zikrullah’ımızı yaptık. Kelime-i Tevhit okuduk. Sohbetler yaptık. Hacı Babamız bizlere nasihatlerde bulundu. Hanım kardeşlerimiz bizlere ikramlarda bulundu.

Otelimize yerleştik.

İlk gün Halil-ü- Rahman camiinde kıldık. Namaz sonrası yan tarafa Dede Osman Avni Baba Hz.lerinin kabrinin yanında bulunan Degah’a gittik sabah dersine katıldı.

Çok muhabbetli bir ders oldu. Söylenenlerin çoğunu anlamasak da Sonuçta Yüce Rabbimizi ve Peygamberimiz sav Efendimizi öven esmalar okunuyor. Bizlerde katıldık.

Ders sonrası;

Genç bir kardeşimiz yanımıza gelerek bizlere hoş geldiniz dedi. Hacı Babamızın elini öpmek istedi. Gayet saygılı ve beyefendi bir kişiliği vardı.

Bizleri kahvaltıya almak istedi. Bizlerde otelde başka kardeşlerimizin olduğunu başka bir zaman olsun dedik ama genç ısrarlı, hem de çok. Sonuçta Hacı Babamız gidelim dedi gittik.

Bu kardeşlerimiz Birlik Vakfı Üyesi namaz sonraları, vakıfta toplanıp kahvaltı yapıyor, sohbet ediyorlar.

Kahvaltımızı yaptık. Tanıştık. Hacı Babamıza çok hürmet ettiler. Hacı Babamız da onlara duada bulundu. Oradan ayrılarak otelimize geldik.

Rehberimiz Murat Sümbül Bey bizleri karşıladı. Programımızı konuştuk.

Murat Bey Tarihçi üç dil bilen bu işi sadece rehberlik olsun diye yapmayan bir şahsiyet.

İlk durağımız Harran Ovası. Giderken sabah dersimizi okuyoruz.

Harran ovası uçsuz bucaksız bir yer. Her tarafı tarih kokuyor.

Küreği yere çalsanız mutlaka tarihi bir şeyle karşılaşırsınız. Onbeşyıl önce başlamış buralarda kazı çalışmaları ve kazıdıkça yeni şeyler bulunmuş.

Hz. Ömer zamanında Halit bin Velid Hz.leri buralara kadar gelir ve bu beldenin İslam topraklarına katılmasını sağlar ve beldenin anahtarını Hz. Ömer Efendimize teslim eder.

Harran Dünyada ilk yerleşim merkezidir. Bu topraklar Emevilere, Abbasilere başkentlik yapmış. Daha sonraki yıllarda Abbasiler başkenti Arap topraklarına taşımış.

Yeni yapılan kazılarda ortaya çıkan bir kale ve ibadethaneye giden yola döşenen tahtadan döşemeler dikkatimizi çekti. Bu tahtalar nedir ne amaçla buraya konmuş. Özel oldukları da hallerinden belli.

Murat beye sorduk.

Bu tahtalar Hicaz Demiryoluna döşenen tahtalarmış. Tren raylarının arasına döşenmiş tahtalar olduğunu söyledi. Zaman sonra Tren yolu tahrip edilince Cennet Mekân Abdülhamid Han Hz.leri bunların toparlanarak Urfa iline getirilmesi talimatını veriyor.

Şimdide bu tahtalar vakıfların vermiş olduğu bir kararla buraya döşeniyor.

Kazı sonrası ortaya çıkan ibadethane ile ilgili Murat beyin anlattığı şöyle.

Halit bin Velid Burayı aldığında, bu yörenin insanlarının bir kısmı çeşitli inançlara bağlı yaşıyormuş ve hepsi de bu o zaman ki adı ile mabede sahip çıkmak isteyince anlaşmazlık meydana gelmiş.

Halit Bin Velid Hz.leri de mabedi kime tahsis edeceğine karar veremeyince durumu Hz. Ömer Efendimize aktarır. O da mabedin ikiye bölünmesini ve her grubun ayrı, ayrı ibadetlerini yapmalarına imkân sağlanması için talimat verir.

Böylece İslam’ın hoş görüsü ile bir iş daha çözüme kavuşmuş oldu.

Yine Kümbet evler ilk günkü gibi sağlam bir şekilde oldukları yerde duruyor. Otantik halleri korunmuş.

Şöyle bir söz söyledi Murat Bey; “Allah Zalimleri hükümdar yapmasın.”

Bu Beldeleri mahveden Cengizhan ve Hülagihan dır. Ellerine fırsat geçince buraları yağmalamışlar.

Harran dönüşümüzde Hz. Eyüp Peygamberimizin Makamını ve çilehanesini ziyaret ettik.

Çilehanede Yasinler okundu. Dualar yapıldı.

Şifa bulduğu sudan içtik. Şifa buluruz inşallah.

Dede Osman Avni baba Hz.lerini topluca ziyaret ettik.

Balıklı gölü ziyaret ettik. Akşam namazımızı ve Yatsı Namazımızı Halil-ü Rahman camiinde kıldık. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa SAV Efendimizin. Mübarek Sakal-ı Şerifini her seferinde ziyaret ettik.

Yine Şanlıurfa’nın leziz yemeklerinden tattık. Hanımlar yöreye ait yiyecek alış verişinde bulundu.

Otelimize istirahate çekildik.

24.10.2019

Sabah namazı tüm cemaat otobüsle Halil-ü Rahman camiinde namazımızı kıldık.

Yine derse katıldık. Bu sefer Hanımlarda üst katta derse katıldılar.

Derste bir şey dikkatimi çekti. Kurulmuş olan halaganın ortasında böyle cüsseli bir delikanlı herkesin eline esans sürüyordu.

Bu işlemi yaptıktan sonra sanki birini ararmış gibi etrafına bakındı. Dergah çok kalabalıktı. Çünkü Cuma sabahı idi. Nerdeyse yer yok o derece.

Bakındı, bakındı. Nihayetinde geldi Hacı Babamızın yanında oturdu. Göz göze geldik. Daha sonra gözlerini benden çevirdi ve Hacı Babaya dikti. Ama bakışlarını anlatamıyorum.

Bir şeyini kayı etmiş de sonradan bulmuş havası olur ya işte öyle.
Ders bitti Ayağa kalktık. Hacı Babamızla Musaffa yapıyoruz, bu genç Hacı Babamızın elini aldı belki de bir saniyede 4 veya 5 kez öpmüştür.

Daha sonra bize sordu nereden geldiniz diye orada ayaküstü konuştuk. Bize yemek ikram etmek istedi. Tabii biz yolcu idik orada vedalaştık.

Sonradan düşündün neden bir başkası değil de Hacı Baba. Artık bu sırrı kime sormak lazım bilemiyorum.

Otelimize geldik. Kahvaltı sonrası yola koyulduk. Bismillah Yolcu duaları ve dersimizi okuduk.

Siverek’te Cuma nazmı kılmaya karar verdik. Araçtan indik camiye doğru gidiyoruz. Bir de baktık ki caminin ismi ŞEYH ABDULKADİR GEYLANİ CAMİİ ancak bu kadar olur. Bize bu iş ayrı bir muhabbet verdi.

Siverek de bir bayan ihvanımız var yola çıktığımızdan beri beni arıyor.

Ne olur Cemal amcam bana da uğrayın sizi misafir edeyim diye. Arzu hanım kızımız 2017 de bizle umre yaptı orada ders aldı kendisi Siverek de bankacı.

Namaz sonrası aradım.

Tabii o, inanamadı. Hemen geldi Hacı Babamızla ve Hanım kardeşlerimizle görüştü. Bize yolluk hazırlamış sağ olsun. Allah Yar ve Yardımcısı olsun. Burada da şunu anladım.

Bir şeyi istemekle olmuyor. Bir şeyi İSTEMEK lazım.

Ve yine yola koyulduk. Zikrullahımızı yaptık, İkindi virdimizi okuduk. Hoş Sohbet içerisinde Trabzon’a Bahçecik İç Kale Caminin yanında bulunan Dergahımızın önüne geldik. Orada bizleri karşılamaya gelen kardeşlerimize çok teşekkür ediyoruz.

Tıpkı bir umre dönüşü oldu.

Bence çok muhabbetli çok güzel bir gezi oldu. Taşlara Tefekkürle baktık ve Muhabbet aldık.

Rabbim tekrarını nasip eylesin. Sürçü lisan etti isek affola.

Cemal Yıldız

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

Free WordPress Themes - Download High-quality Templates