Enveriyye Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Cemal Yıldız-25.02.2015 Trabzon
Çok değerli kardeşlerim;
Hepinizi Allah’ın selamı ile selamlıyorum. Esselamun Alekum ve Rahmetullahi ve Berekatüh.
Yüce Rabbimizin Rahmeti, Bereketi, Mağfireti, İhsanı hepimizin üzerine olsun.
Değerli kardeşlerim.
Müslüman’ın şiarı (Yolu) Kur’an ve Sünnetulah olmasının yanında bu yoldan giden insanların yolunda gitmektir.
Dolayısı ile bizim birinci derecede riayet edeceğimiz kaynağımız Kur’an dır. Tabii ki Kur’anı maalesef her Müslüman’ın çözmesi anlamasının mümkün olmadığı malumunuzdur.
Bundan dolayı bizler yani Müslümanlar daha çok Sünettllahla aydınlanırlar.
Yine sünettullahı da çözemediğimiz anlayamadığımız anlarda bu yoldan giden İslam âlimlerinin tavsiyesi, nasihatleri dikkate alınır.
Bunda da bir çözüme ulaşılamamışsa bu sefer kıyas yolu ile içtihat yapılır.
Bütün bu nesnelerin toplamına fıkıhta Edille-i Şerri-ye denir.
Değerli kardeşlerim Kuran’da İnsanoğlu’nun tüm ihtiyaçlarına cevap verecek her şey mevcuttur. Ancak, biz onu ilmimizle çözemediğimizden dolayı diğer yollara başvururuz.
İşte yüce Peygamberimiz HZ. Muhammed Mustafa SAV. Efendimiz Kur’an ışığında bize İnsanoğlu’nda bulunması gereken dokuz güzel huy’u şöyle sıralamıştır.
Dokuz Güzel Huy
Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde buyuruyor ki: Rabbim bana, dokuz huyu ahlâk edinmemi emrediyor.
Ey ümmetim ben de bu dokuz huyu ahlâk edinmenizi emrediyorum.
Bu dokuz huy şunlardır:
1- Yalnız olduğunda veya halkın arasında olduğunda Allah (c.c.)’nün azabından korkacaksın. Allah’ın her yerde seni gördüğünü bileceksin.
2- Gerek neşeli gerekse öfkeli anlarında daima adaletle davranacak, hakkı söyleyeceksin.
3- Bollukta ve darlıkta iktisattan ayrılmayacaksın. İsraf yok.
4- Zulmedeni af edeceksin.
5- Gelmeyene gideceksin.
6- Vermeyene vereceksin.
7- Konuşman zikir olacak.
8- Susman tefekkür olacak.
9- Bakışın ibret almak için olacak.
Bu hadis-i şerifi dikkate alırsak dünyamız ve ahretimiz aydınlık olur. Kurtuluşa erenlerdem oluruz. İnşallah.
Hadiste buyruluyor ki:
“Zulmedeni af et. Gelmeyene git. Vermeyene ver.
Sahabe efendilerimiz Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.)’e soruyorlar:
– Ya Rasûlallah! Üstün ahlâkın vasıfları nedir?
Efendimiz (s.a.v.) işte bu üç kaideyi söylemiş:”
Zulmedeni af et.
Gelmeyene git.
Vermeyene ver.
”Biri sana kötülük mü etti? Onu af etmek için bahane arayacaksın.
Bilmeden yaptı, bilseydi yapmazdı diyeceksin. Peygamberimiz “99 tane bahane bulup af edeceksin.
Bulamıyorsan kendi imanını kontrol edeceksin” buyuruyor.
Sana gelmiyor mu? Sen gideceksin. İhtiyacın vardı, istedin vermedi mi? Ona lâzım olunca, sen vereceksin.
Elinde yoksa arayıp bulup vereceksin. Maksat, Müslüman Müslüman’dan kopmasın.
Evet değerli kardeşlerim;
Bize zor da gelse bu düsturlardan vazgeçmememiz, aksine bunlar üzerinde durup etrafımıza yaymamız lazım.
Bunların hepsini Peygamberimiz yapmadı mı.?
Yaptı.
Ebu Cehile kaç kez gitti.
Tayif de Kendisine zulmedenleri af etmedi mi.?
Müslümanlar açlıktan kırılırken, müşrikler onlara hiç bir şey vermedikleri halde daha sonra Müslümanların eli bollaşınca onlara vermediler mi.?
Peygamberimizin her sözü zikir değimliydi.?
O gelmiş geçmiş bütün günahları af olduğu halde “Allah’tan en çok korkanınız benim “demedi mi.?
O sustuğu zaman mutlaka tefekkür ederdi.
O, her nereye bakarsa baksın o, baktığı şeyin arkasında hep Allah’ın hikmetini aramış ve ondan ibret almıştır.
Değerli kardeşlerim;
Gelin bu hasletleri yaymaya çalışalım en azından bir kaçını bizler bir ders haline getirelim ve tavsiye edelim.
Günümüzdeki dargınlıklar, kırgınlıklar, küsmeler bu hasletlerin işlenmeyişinden kaynaklanıyor. Dünyamızda ki kargaşalıkların sebepleri hep bunlar. Herkes benim diyor. Paylaşılamayan ne Allahın mülkü. Yahu bu mülk senin mi de paylaşmaya kalkıyorsun. Sana yakışan ikram etmektir.
Senin bulunduğun ülkenin toprakları verimli olabilir. Verimli olan da Allah’ın olmayan da.
Sen senin imtihanını vermeye bak. Ambarın dolu ise ihtiyacı olana ver.
Allah’ımıza hamdolsun böyle güzel bir dinin mensuplarıyız. Kıymetini bilelim okumaya, anlamaya çalışalım.
Allah yar ve yardımcımız olsun.
