Duyurular

YAŞLILARA SAYGI FARZDIR

Birkaç gün önce güzel şehrimin radyolarından Bayrak FM’DE  güzel bir radyo tiyatrosu dinledim. Konusu yaşlılarımıza duyduğumuz nefret duygularıyla ilgiliydi. İki aile biri annesini istemez diğeri de babasını istemez. Daha sonra her iki aile anne ve babalarını şehirlerinin güya kaliteli dedikleri huzurevine atarlar. Daha sonra bu kadın erkek huzurevinde arkadaş olurlar. Bu kadın ve erkek huzurevinden kaçıp İstanbul’da kendi başlarına güzelce gezerler. Herkes onları aramaya çıkmışlardır. Huzurevinin müdürü polise  ve yaşlıların  çocuklarına haber verir. Daha sonra bu anne ve babayı huzurevine atan çocuklardan vicdanı sızlayanlar ötekisine kafa kaldırır ve anne ve babaları evlerine dönmedikçe asla bir daha evlerine dönmeyeceklerini söyler. Daha sonra artık herkesin vicdanı sızlamaktadır ve huzurevinden kaçan anne ve babalarını eve dönmelerini isterler. Sonuçta kaçaklar çıkıp gelir ve hep beraber çocuklar ve torunlarla beraber evlerine dönerler. Kısaca radyo tiyatrosunun özeti böyleydi.

Bu radyo tiyatrosu toplumsal bir yaraya parmak basmaktaydı. Yaşlılarımızı hor görmek ve ilk fırsatta da onları huzurevlerine atmalar nasıl huzureviyse bir bilen varsa bana bir cevap versin.

Bir  müddet önce okulda çocuklarıma performans görevi olarak “İslam’da yaşlılara saygı “ konusunu vermiştim. Çocuklardan yediye giden iki kızımız güzel şehrim Trabzon’da ki huzurevini ziyaret etmişlerdi. Ziyarette  huzurevinde iki yüz doksan civarında yaşlı kaldığını öğrenmişler. Yaşlılarla yaptıkları sohbette yaşlılar çocukları tarafından buraya atıldıklarını ve torunlarının bile gösterilmediğinden  ağlayıp yakınmışlar.

Bu konumla irtibatlı olarak geçenlerde huzurevlerinde yapılan bir çekimde de bende aynısını gördüm. Spiker huzurevinde yaşlılardan birine mikrofonu uzattığında kadıncağız hemencecik ağlamaya başlayarak beş çocuk büyüttüğünü kocası öldükten sonra çocukları tarafından nesi var nesi yok alındığını ve en son hamle olarak ta bu huzurevine atıldığını şimdilerde torunlarının bile kendisine  gösterilmediğini ağlayarak söylemişti.

Huzurevleri son merhalede yani bir yaşlımızın çocuk torun kalmadığında bakacak kimsesi kalmadığında başvurulacak bir çözümdür. Bu  durumda yaşlılarımız sokakta kalmaması için devlet tarafından son derece kaliteli huzurevleri yaptırılarak yaşlılarımızın bakımları oralarda sağlanabilir. Bunun aksi durumlarda bir yaşlımızın çocukları varsa her halükarda anne ve  babalar yaşlandıklarında huzurevlerine atılmaları bana göre bir cinayettir! Burada konumu bir örnekle de sabitlemek isterim. Hastanede yatılı kaldığım dönemlerde çocuklarım aklıma gelip dakikalarca ağladığımı bilirim. Kaldıki budurum geçiciydi. Ya bu yaşlılarımızın kaldığı durum da kendimi onların yerine koyuyorum da yaşlılarımızın haleti ruhlarını daha iyi anlıyorum. Tam bir cinayet!

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa müjdeleyici birkaç sözlerinde şöyle buyurmuşlardır; ”ALLAH’IN rızası anne ve babanın rızasındadır. ALLAH’IN kızgınlığı anne ve babanın kızgınlığındadır.”” Bir kişi anne  babasıyla veya anne veya babasıyla onlar yaşlandıklarında onların hizmetini güzelce yapıp ALLAH Teala Hazretlerinin rızasını kazanıp cennete gidemezse  burnu yerde sürünsün burnu yerde sürünsün burnu yerde sürünsün!” Bu müjdeleyici hadisler  bizlere her halükarda yaşlandıklarında anne ve babalarımızın hizmetini  yapmamızı emir buyurmuşlardır. Nasıl ki anne ve babalarımız bizler çocukluk döneminde bakıma muhtaç olduğumuzda onlar bizlerle hem de canı gönülden ilgileniyorlarsa ALLAH Teala Hazretleri de onlar yaşlandıklarında onların bakımlarıyla hem de en güzel bir  şekilde ilgilenmemizi istemektedir!

Yaşlılarımız cennetin yolu oradan geçtiğinden bizlerin veli nimetidir!…

 

 

Nizamettin BEKAR/TRABZON

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

Free WordPress Themes - Download High-quality Templates