Enveriyye Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği
KUTLU DOĞUM HAFTASI
Değerli kardeşlerim Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.
Allahın Rahmeti, Bereketi, Mağfireti, İhsanı hepimizin üzerine olsun.
Değerli dostlar 14 Nisan Pazartesi Kutlu doğum haftası. Bu hafta münasebeti ile birçok sivil toplum örgütü etkinliklerde bulunuyor.
O, Âlemlere Rahmet olarak yaratılan, Rabbimizin en sevgilisi, bizim göz bebeğimiz Hz. Muhammed Mustafa sav, Efendimizin doğum yıldönümü.
Gerçekten çok önemli bir hafta.
Bu hafta içerisinde etkinlik yapan her kurumu kutluyorum, teşekkür ediyorum. Yapmış oldukları çalışmaların daha fevkinde çalışma yaparak insanlığa faydalı olmalarını canı gönülden temenni ediyorum.
Bizde Enveriyye Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği olarak, Peygamber Efendimizin isimlerini içeren bir kartpostal bastırdık İnişaallah dağıtımına Pazartesi günü başlayacağız.
Esas temas etmek istediğim, bu tür etkinliklerin sonunda elde ne edildiğidir.
Bu gün gençliğimizin hali belli, uyuşturucu nerdeyse ilköğretime kadar inmiş. Daha geçen gün bir yerde orta öğretim talebesi on arkadaşını bıçakladı. Sigara ile başlayan kötü alışkanlıklar, daha sonra en uç noktada bitiyor.
Neden çocuklarımıza gerekli sevgi ve eğitim verilemiyor. Bunun eksikliği nedendir. Bu ve bunun gibi soruların cevabını bulmamız lazım. Hem de çok acil.
Geçenlerde bir avukat arkadaşıma uğradım. Bana sohbet esnasında şunu dedi. Tüm evliliklerin yüzde yetmişi kâğıt üzerindedir. Dedi yani evliliklerde aile ilişkisi kalmamış ayıp olur, şu şöyle der, bu böyle der ayrılmayalım böyle devem etsin manasında bir söz söyledi. Hakikatten avukatlar arasında en yoğun işi olanlar boşanma işine baklanlar oluyor.
Yardım talebinde bulunanların çoğu da aynı şeyi söylüyor.
Kocam hasta, oğlum hapiste kızım boşanmış ona da bakmak zorundayım gibi. Bu tür olaylarla hepimiz karşılaşıyoruz.
Çözüm ne?
Bunun üzerinde durulmalı sivil toplum örgütleri tarafından bir platform kurulmalı ve derhal çalışmalara başlanmalıdır.
Yapılacak olan bu çalışmayı başta Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim, İç işleri, Bakanlıkları da dikkate almalı ve hayata geçirmelidirler.
Hani diyorlar ya Devlet, Millet el ele işte bu.
Okullarda Din dersi ve Ahlak derslerinin saatleri arttırılmalıdır. Çocuklarımız sosyal alanlarda yetiştirilmeli, dersler uygulamalı yapılmalıdır. Peygamberimizin hayatı, sahabenin hayatı anlatılmalı. Öğrenciler kız erkek demeden Beytullaha, Ravzaya, Çanakkaleye, Eyup Sultana ve bu gibi değerleri ziyaretlere getirilmeli.
Manevi açıdan doyuma ulaştırılmalıdır. Bunlar olmayacak şeyler değil.
İnanın en kısa zamanda bunların sonuçlarını görürüz. Bu işe devlet el atsın bakın nasıl oluyor.
Yıllar evvel bir müftü yardımcısı ile tartışmıştık.
Şöye demişti, Yahu ben anlamıyorum camiler bu Müslümanlara ardına kadar açık ama adam Cuma hutbesini bile dinlerken rahatsız oluyor.
Öte yandan köhne yerlerde tarikat adı altında bir odaya elli, atmış kişi sıkışmış oldukları halde orada saatlerce kalabiliyorlar. Neden diye serzenişte bulundu.
Bende onların aradıklarını siz veremiyorsunuz demek ki dedimdi o da çok kızmıştı.
Ama öyle sayın müftüm, öyle.
İşte bu cemaatler yukarıda yazdıklarımı yaptıklarından dolayı onların olduğu mekânlar doluyor.
Son olarak, bir gönülden bağlı olmak var. Bir de karından bağlı olmak.
Allaha emanet olun.
