GAZZE DE SON DURUM

Türkiye, Katar, Mısır garantörlüğünde Kahire’de kurulan “Masa”dan ateşkes kararı çıktı. Buna göre İsrail, ilk aşamada (pazar gününe kadar) Gazze’nin yüzde yetmişinden çekilecek, rehinelerin bir kısmı serbest bırakılacak, Gazze insani yardıma açılacak, İsrail saldırıları duracak.
Hamas, önce gece yarısı yaptığı açıklamada; işgal güçlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesi, insani yardımların girişine izin verilmesi ve esir takasının gerçekleştirilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. Türkiye, Katar ve Mısır’a teşekkür etti. Taraflar dün saat 12.00’de ateşkes anlaşmasını imzaladı.
ÖLDÜLER, BÜYÜK BEDELLER ÖDEDİLER, DİZ ÇÖKMEDİLER. YETİM ÇOCUKLAR BÜYÜYÜNCE…

Ateşkesin diğer maddeleri, sonraki yol haritası, Gazze’nin geleceği üzerinde müzakereler devam ediyor, edecek. Şu an için ölümlerin durması, insani yardımın gitmesi, İsrail soykırımının durdurulmasında sonuç alınmış görünüyor.
Elbette bu, iki yıldır aralıksız imha edilen, büyük bedeller ödeyen ama asla diz çökmeyen onurlu bir toplum için bir nefes aralığı. Ancak şu anlaşıldı ki; dünyanın en barbar toplumu, ABD ve Avrupa’nın askeri gücü ile en vahşi katliamları da yapsa, 365 kilometrekare içindeki iki milyon insana diz çöktüremedi, çöktüremeyecek.
İnsan tarihi, böyle inançlı, dirençli bir millete çok az tanık oldu. Ve bugün şunu da not etmeli ki; binlercesi şehit edilen Gazze’nin çocukları, büyüdüklerinde İsrail için kâbusa dönüşecek bir güç olacaklar. İsrail’in de ABD’nin de bunun önüne geçme imkânı hiçbir zaman olmayacak.
İSRALİ KABUL ETSİN YA DA ETMESİN, GAZZE’NİN GARANTÖRÜ TÜRKİYE’DİR.
Anlaşma netleştiğinde, asıl sorun bunun denetlenmesi olacak. Çükü İsrail bugüne kadar hiçbir anlaşmaya uymamıştır. Attığı hiçbir imzanın arkasında durmamıştır. Netanyahu ve Ariel Şaron gibiler için bu anlaşmalar sadece vakit kazanma meselesidir, hiçbir anlamı yoktur.
İşte bu yüzden, anlaşma kadar sonrasının garantilenmesi esastır. Netanhayu nasıl masaya zorlandıysa anlaşmaya uyması için de öyle zorlanmalı. Bu nedenle Gazze’nin geleceği “garantör ülkeler” üzerinden güvene alınacaktır. Elbette bu “Garantör Ülkeler”in en önemlisi Türkiye olacaktır.
Yeni Şafak Gazetesi Alıntı.

