1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. Makale Cemal Yıldız ALLAH CC ZİKRETMEKTEKİ AMACIMIZ NE OLMALIDIR.

Makale Cemal Yıldız ALLAH CC ZİKRETMEKTEKİ AMACIMIZ NE OLMALIDIR.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Makale

Cemal Yıldız

ALLAH CC ZİKRETMEKTEKİ AMACIMIZ NE OLMALIDIR.

Zikir, sürekli Allah’ı hatırında tutmak ve devamlı Yüce Yaratan’ın gözetiminde olduğunun bilincinde olmaktır.

Zikir, Allah’ı anmak üzere yapılması veya söylenmesi tavsiye edilen, hamt, dua, tesbih ve ibadet gibi söz ve fiillerdir.

Zikir, Allah’ın varlığının, birliğinin ve sonsuz kudretinin delili olan pek çok konuyu düşünmek, tefekkür etmektir.

Allah’ı zikretmek, inanan kalbin gıdası, derdinin şifası ve kurtuluş vesilesidir. Allah’ın en güzel isimlerini zikretmek, O’nun ismini, azametinin farkına vararak tekrar tekrar dillendirmek, gönle ve zihne yerleştirmektir.

Zikir, Mümin kalplerin neşesi, ıstıraplı gönüllerin huzur kaynağıdır;

 “Bilin ki, kalpler ancak Allah’ın zikriyle huzur bulur.” 

(Ra’d, 13/28.) 

Ayetinde buyrulduğu gibi, manevi huzura açılan kapının anahtarıdır.

O yüce kelimeleri söylemek, benliğinin derinliklerinde hissederek Rabbi zikretmek bütün ibadetlerin özü ve aslıdır.

Zaten İslâm’ın direği ve müminin miracı namazdan maksat da Allah’ı zikirdir, O’nu hatırlamak, O’nu anmaktır.

“…O hâlde (yalnız) bana ibadet et; beni anmak için namaz kıl.” 

(Taha,20/14) 

Ayeti de bunun açık göstergeleridir. (Diyanet İşl.Bşk.)

 

Allah CC Zikretmekteki esas gaye Allah CC isimlerinin ihtiva ettiği manaları kendi vücut iklimimize giydirmek tabiri caizse yedirmek daha da ilerisi yaşamaktır.

Allah CC Emirlerine ve yasaklarına uymaktır.

Yüce Rabbimizin her isminin dünyada hayat bulan bir karşılığı mutlaka vardır.

Esasta Bazı alimlerin Rabbimizin 4000 isminin olduğu bunların bin adetinin Kutsal Kitap Zebur da bin adetinin Kutsal Kitap Tevrat’ta, bin adetinin Kutsal Kitap İncil de bin adetinin de Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerimde olduğunu söylemektedirler.

En çok bilinen isimlerinin ise aşağıda ki Hadisi Şerife göre 99 olduğunu anlamaktayız.

Bu Hususta Resulullah SAV Efendimiz şöyle buyuruyor.

“Şüphesiz, Allah’ın doksan dokuz, yüzden bir eksik ismi vardır.

Muhakkak Allah tektir, tek olanı sever. Kim o doksan dokuz ismi sayarsa veya ezberlerse Cenab-ı Hak onu cennetle mükâfatlandırır.” 

(Buharî, Tevhid, 12; Müslim, Zikr, 5-6, Tirmizî, Daavat, 82)

Ancak bu hadisten sadece isimleri ezberleyerek cennetin kazanılacağı anlaşılmasın.

Esas anlayacak olduğumuz bu isimleri ezberlemenin yanında manalarını da ezberlememiz ve hayatımıza tatbik etmemiz lazım geldiğidir.

Küçük bir örnek verirsek;

Rezzak isminin manası “Rızık veren” dir.

Bu esmayı okurken Allah CC Rezzak olduğunu ve her yarattığı Kul’un rızkına kefil olduğunu, bilerek ve Rızık endişesi yaşamadan tefekkür içerisinde Rezzak ismini zikretmelidir.

Çok çalışsan da az çalışsan da sana taktir edilen Rızkın ne bir fazlasını ne de bir noksanına kavuşabilirsin.

Bu konuda Rızkımızın Allah CC tarafından gönderileceğine güvenmemiz lazım. En azında Kuşlar kadar.

 

 

Bununla ilgili bir hadisi de paylaşalım.

“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı.

Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları halde akşam dolu kursaklarla dönerler.”  

Tirmizî Zühd 33. Ayrıca bk. İbni Mâce, Zühd 14

Bu Hadise göre bir kuş o günkü Rızkından hiç endişe etmeden güne başlıyor. Allah CC kuşun o günkü Rızkın, belki de buğday yüklü bir kamyondan yola savrulan buğday tanelerini veya bir çiçeğin üzerindeki böceği vesile kılmıştır.

Şunu da unutmamak lazım nasıl ki kuş rızkını bulmak için kilometrelerce uçuyor bir emek sarf ederek rızkına ulaşıyorsa,

Bizlerin de rızkımızı elde etmemiz için tabii ki olmazsa olmazımız çalışmaktan geçiyor. Öyle sadece zikirle olacak olan bir iş değildir.

Aksi halde hem Rezzak ismini zikredersin hem de rızık endişen var ise bu zikirden bir sonuç elde etmek mümkün değildir.

Ya nasıl olmalı?

Ya Rezzak Ya Rezzak… derken tefekkürümüz şöyle olmalı. Ya Rabbi Rezzak olan sensin.

Rızkı veren sensin. Azı da Çoğu da veren sensin.

Helali de sen yarattın. Haramı da sen yarattın.

Bana helal Rızıklarından nasip et. Deyip Rabbimizden dilemeliyiz.

Eğer helal rızık kazanıp çoluğumuzu çocuğumuzu bu rızıkla beslersek işte bu helal rızkı yiyen Allah CC asi olmaz.

Bu Esma o zaman bizim vücut iklimimize yerleşmiş olur.

 

Rızıkla ilgili Geldim, geçtim, gidiyorum adlı şiir kitabımızdan da bir dörtlük paylaşmak istiyorum.

 

Rızık gelmez senin gayretinle

Rızık için sen yine de gayret eyle,

Bilesin ki Rızkı veren Allah’tır,

Verdiğinden gayrısı boş çabadır…

 

Aynı şekilde örneğin “Hay” esması Allah CC diridir.

Evet bizlerde diriyiz. Bu dirilik nereden geliyor. Allah CC tarafından bizlere bahşedilen bir cevherdir.

Allah CC diriliğinin evveli ve ebedi yoktur. Buna bizim aklımız ermez. Ama bizim diriliğimizin bir sonu mutlaka vardır ve diri olan her şey hesaba çekilecektir.

O zaman bu dünya için bu uğraş niçin değil mi?

 

 

Son bir örnek vermek istiyorum.

Semi. İşitme.

Evet Rabbimizin bu isminden de anlayacak olduğumuz mana şudur.

“İşitmek, duymak, bir dileği kabul etmek, anlamak; duyurmak” manalarındaki sem ‘kökünden türeyen semi ‘“işiten” demektir.

Allah’a nispet edildiğinde “işitilmeye konu teşkil eden her şeyi işiten” diye açıklanır. 

O Halde,

Allah CC işitmesi sonsuzdur. O bir anda her şeyi işitir ve karşılığını da verir.

Bizim işitmemiz sınırlıdır.

Peki bizleri her an gören ve işiten Rabbimize karşı. Onun bizlerin yapmış olduğumuz gizli ve aleni işleri de işittiğini gördüğünü tefekkür edersek acaba haram konuşabilir miyiz?

Gıybet, dedikodu yapabilir miyiz?

Hayır yapamayız. Değil mi?

Eğer Rabbimizin “SEMİ” işitme isminin ihtiva ettiği manayı hazmedemezsek o zaman dedikodu da yaparız, gıybet de yaparız.

Bizi duyar ve bundan dolayı cezalandırır düşüncesi bizlerde hâkim olursa o zaman yaptığımız Zikir esas menziline ulaşmış olur.

O zaman bu Esma’yı vücut iklimimize yerleştirmiş oluruz. Bu Esma bizlerde tecelli etmiş olur.

Bunu vücut iklimine yerleştiren birisi artık, kötü söylemez, kötüyü duymaz.

Dervişin esas hedefi Allah CC Esmalarının onda tecelli etmesini sağlamasıdır. Bizim çalışmamız bu yönde olmalıdır.

Peygamberlere Hayatlarına (Sier Kitaplarından) ve onların varisleri Alimlere, Evliyalara bir bakın.

Neden bu insanlar çok seviliyor. Onlar da bizim gibi insan. Ama onlarda Allah CC bazı esmaları tecelli etmiştir de ondan.

Bu insanların Her şeyi farklı.

Yemesi, içmesi, oturması, konuşması, su içmesi, tespih çekmesi, sabrı. Hepsi İslami bir disiplin içerisinde.

Bu üstatlar birisini aleyhinde konuşmaz.

Çünkü Allah CC “SEMİ” isminin tecellisine ulaşmış onun tadını almıştır.

İşte bizlere en bariz, canlı bir örnek. Bu insandan da Hayattanken faydalanalım.

Eğer Allah CC Esmaları bizlerde tecelli ederse ne olacağını bir düşünelim.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa SAV üzerinde Allah CC esmaları tecelli etti. Daha sonra Sahabeyi Kiram üzerinde tecelli etti. Ve sonuçta “Asrı Saadet dönemi” ne kavuşuldu.

Değerli okuyucularım. Hayat uzun ama maalesef ömür kısa yapacak olduğumuz işler bellidir.

70-80 yaşına gelmişiz hala daha dünya işeriyle uğraşıyoruz. Oysaki Yolun sonu görünüyor.

Dünyaya dünyada kalacak olduğumuz kadar Ukba’ ya da Ukba da kalacak olduğumuz kadar değer verip hayatımızı ona göre tanzim etmeliyiz.

 

Bu konuda Yüce Rabbimiz Kur’an’ nı Kerimde şöyle buyurmaktadır.

Mealen

Mal ve evlat dünya hayatının süsüdür. Baki olan, Salih ameller, Rabbinin katında, mal ve evlatlardan ve dünyalıklardan iyidir.

[Kehf 46]

 

Yine bu konuda Resulullah SAV efendimizin birkaç hadisini ezberlemeye çalışalım.

Dünyanızı ıslaha, düzeltmeye çalışınız! Yarın ölecekmiş gibi de ahiret için amel ediniz!) [Deylemi]

Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalışınız! [İbni Asakir]

Sizin hayırlınız, ahireti için dünyasını, dünyası için ahiretini terk etmeyen ve insanlara yük olmayandır. [Deylemi]

Dünya malından ayrılınca üzülmek, buna kavuşunca sevinmek ve azgınlık yapmak, insanı Cehenneme götürür. [Tirmizi]

Dünyayı seven, ahiretine zarar verir. Ahireti seven, dünyasına zarar verir. O halde, devamlı olanı, geçici olana tercih etmelidir. [Beyheki]

İlim, Allah rızası için değil, dünya menfaati için öğrenildiği ve ibadetler, dünya menfaatlerine alet edildiği zaman fitneler zuhur edecektir. [A.Rezzak]

 

Zikir ehli olmanın yolu Kur’an ve Sünnetten geçer. Kur’an ve Sünnetin kabul etmediği bir yöntemi veya yolu bizim kabul etmemiz mümkün değildir.

 

 De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”

Âl-i İmrân Suresi- 31. Ayet

Peygamber’e itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur. Kim de itaatten yüz çevirirse aldırma! Çünkü biz seni, onların üzerine bekçi olarak göndermedik.

Nisâ / 80. Ayet (Kaynak Diyanet Tefsiri)

Bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere Yüce Rabbimiz bizlere en doğru yolu Peygamberimize uymakla sınırlandırıyor.

O Halde bizler Peygamberi metodu uygulayanlarla birlikte olmamızın hiçbir sakıncası yoktur.

Allah CC yolunda bir ve beraber olmak dileği ile Allah CC emanet olunuz

Makale Cemal Yıldız ALLAH CC ZİKRETMEKTEKİ AMACIMIZ NE OLMALIDIR.
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload the CAPTCHA.

Giriş Yap

Enveriyye ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin