İBADETİ İHLASLA YAPMAK
Çok kıymetli, aziz, şerefli şerefini imanından almış kardeşlerim. Sizleri selamların en güzeli ile selamlıyorum.
“Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve Berakatühü” Yüce Rabbimizin rahmeti, bereketi, mağfireti, inayeti tüm inananların üzerine olsun İnşâallah.
İslam dininin ve Kur’anın değerli temsilcileri, maalesef günümüzde yapmış olduğumuz tüm çabalar dünyalık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu durum da bizlere geleceğimizi unutturuyor. Basiret gözümüzün önüne perde çekip ebedi sonsuz bir alemi düşünmez bir hale geliyoruz.
Dünya menfaatine bu kadar düşkün olmamızdan ne kadar istifade edeceğiz. Yani bir ömür boyu, fani hayata bu kadar değer verip baki olan sonsuz bir hayatı unutmak ne kadar doğru olabilir.
Bunu düşünmekten aciz kaldık. Kendi kuyumuzu kendimiz kazıyoruz da farkında değiliz.
Her şeyin bir sonu olduğu gibi insan ömrünün de bir sonu vardır. O sonu olan ömürden sonra, başlayacak olan sonsuz ve ebedi hayata, dünyada bir hazırlık yapmaz gerekmez mi?
İnsan da ki bu akıl nasıl bir akıldır ki? İnsanı çıkmaza sürüklüyor.
Toplumun unuttuğu bir husus da emri bil maruf nehyi anil münker düstürüdür.
Bizim için, bu dünyada gözümüzle gördüğümüz elimizle tuttuğumuz kazandıklarımız, kazanmaya çalıştıklarımızın hepsi birer araçtır.
Dünya da kazandıklarımız, esas menzilimize ulaşmak için bizlere bahşedilmiş birer vasıtadır. Asıl amaç ve gaye ebedi saadeti yakalamaktır.
Şeytan ve nefis kaynağı tükenen şeyleri satar. İslam dini, Kur’an ve Sünnet, tükenmeyen bir hazinedir. Bizler esas alışverişimizi Kur’an ve Sünnetten yapacağız.
Gayemiz, matlubumuz, amacımız sonu olmayan ahireti kazanmaktır.
Bunun için de bizlere seçenekler sunulmuştur.
İşte beyaz, işte siyah, işte cennet, işte cehennem. Tercih senin.
Günümüzde çoğunlukla her insanın evinde mutfakta yok, yok. Dolaplar dolu ayakkabılıklar dolu. Giyim kuşam dolu. Çarşı, Pazar manavlar dolu. Buna rağmen insanlar mutlu değil.
Halbuki kısa bir zaman önce, insanlar bir çift “kara lastik” alsa sevinçten uykusu kaçardı.
Şimdi ki insanımız da yüksek fiyata almış olduğu son model arabaya sevinemiyor. Neden?
Allah CC “kalpler ancak Allah CC zikretmekle mutmain olur” buyurmuştur.
İnsan ibadetlerini ihlasla yaparsa sevgiyi yakalar.
Teknolojinin hızla ilerlediği bir dönemde yaşıyoruz. Bir anda dünyanın diğer ucunda ki insanlarla hem sesli hem de görüntülü irtibat kurabiliyoruz.
Ancak bütün bu gelişmelerin aksine gün geçtikçe birbirimizden uzaklaşıyoruz.
En yakınımız olan annemizi, babamızı hısım akrabamızı ihmal ediyoruz. Yani aileler kalabalık olduğu halde her gün biraz daha yalnızlaşıyor.
Bakım evleri terk edilmiş ana, baba hısım ve akrabalarla dolu. Hal bu ki dinimizin emri olan “Sıla-hi Rahim” bereketinden istifade etmemiz gerekmez mi?
Örf ve adetlere özen göstererek, akrabalarımızla samimiyeti, muhabbeti, selamı ve tebessümü birbirimizden esirgemememiz gerekir.
Bayramlarda, düğünlerde, cenazelerde birlikte olalım. Birbirimizi bu konuda destekleyelim.
Çocuklarımıza, büyüklere hürmet etmeyi, yakınları sevindirmeyi, mağdurun ve mazlumun yanında durmasını öğretelim.
Bu her çocuğun anne ve babasının üzerinde bulunan bir hakkıdır
Unutmayalım ki sevinçler paylaştıkça çoğalır. Sıkıntılar ise paylaşınca azalır.
Azim varsa çare de vardır. Sorun varsa çözüm de vardır.
Her sözümüzü seçerek en güzelini söylemeye gayret edelim.
Bilinmesi gereken bir husus da şudur. Güzel söz insanı yüceltir. Kötü söz alçaltır.
Hacı Enver Karakaş.
